Konya Erdoğan’ı kandırıyor mu? Bunun bende tek cevabı var. Erdoğan’ı Konya kandırıyor. Konya’nın Erdoğan’da ayrı ve tartışmasız bir yeri var. Bu durumu kendisi her Konya’ya gelişinde ikrar etmiştir.
Hiç tartışmasız Konya Gülen Hareketi’nin en etkin oldu illerdendir. Bu etkin olma durumunda Abdullah Aymaz’ın etkisi hatta aile silsilesi olarak Aydoğan Vatandaş’ın Konyalı olmasında etkisi büyük.
Konya’da Ak Parti Gülen Hareketi gibi eklektik bir yapıya sahiptir. Nasıl Gülen Hareketi içinde yer almak için ya zengin ya da zeki olmak gerekiyorsa Konya’da Ak Partili olmak için zengin olmak gerekiyor.
İlk olarak Konya ve Gülen sarmalını tahlil edelim. Konya’da bırakın himmet yiyenleri, himmet toplayanlara karşı hiçbir idari ya da adli yaptırım yapılmamıştır. Bilakis Ak Parti il ve ilçe yönetimlerindeki etkin isimler bu kişiler hakkında referans hatta kefil rolü üstlenmişlerdir.
Himmet verenlerin ise hatta tevafuk bir bankada hesabı olan ya da bir sendikaya belli maslahat gözeterek üyelikleri bulunanlar cezalandırılmıştır.
Oysa cezalandırılmaya piramidin tepesinden başlanması gerekirken piramidin tabanından başlanmıştır. Nicel olarak fazla nitel olarak ise düşük olan taban cezalandırılmış; nicel olarak az ama nitel olarak güçlü olan tepe nokta ise taltif hatta takdir edilmiştir.
Konya’da himmet verenlerin cezaları üst mahkemeler tarafından onanırken bürokratların ise tamamına yakını yüksek tazminatlarla haklarında yürütülen idari ve adli işlemlerden berat etmiştir.
2013 hatta 2016 öncesi Gülen ile dirsek temasında olan şirketler nasıl oldu da Ak Parti yönetiminde etkin hale geldiler. Bu tespit bir öngörü ya da niyet okuma değil geçmişe dönük basit bir internet veri taraması bile bu sosyal gerçeği teslim edecektir.
Konya’da Ak Parti’nin gücü Ak parti il ve ilçe yönetiminin gücü ve çalışması olmadı izahtan varestedir. Lakin son seçimlerde parti yönetiminin adeta hezimete imza attığı Konya tarafından teslim edilen bir gerçektir.
Sosyolojik olarak en önemli gösterge parti yöneticilerinin ve Konya milletvekillerinin katıldığı cenaze, düğün ve işletme açılışlarına baktığımızda Ak Parti’nin eklektik bir yapıya sahip olduğu kabul edilecektir.
Aslında bu bir Gülen mirasıdır. Zenginlerin yanında olmak. Konya’ya neden Erdoğan’ı kandırıyor dedim? Çünkü Erdoğan 2013 yılında Gülen’e sınır konulması gerektiğini telkin ettiğinde Konya Gülen Hareketi’nin önde gelen isimlerinin düğünlerine hem de şahit olarak katılmışlardır.
Bu yetmemiş Gülen Hareketi’nin eğitim kurumlarına bina tahsisi yapmışlardır. Bu yaşanılanlar 2013 sonrası yaşanılanlardır.
Hatta aralık ayının sonunda Mevlâna Anma Törenlerini bir ritüel haline getirenler Celaleddin Rumi ailesine ait bir arsayı Gülen Hareketi’ne tahsis etmişler ve sonrasında ise yıkılmış şu an arazi olarak akıbetini beklemektedir.
Yine Selçuklu mirası olan ve Kültürpark’ın karşısındaki belediye hizmet yerleşkesi 2013 yılından sonra Sabah Dershanesi’ne kiralanmıştır.
Gitti Gülen geldi AkPartizadeler…
Konya’da özellikle 2020 yılından sonra bir el düğmeye bastı ve Konya’nın ana arterleri üzerindeki yıllardır ticari arazi vasfı ile dokunulmayan arsaların üzerinde dev projeler yürütülmeye başlandı. Bu projelere baktığımızda da yüklenicileri oldukça manidar bir şekilde Konya’nın il ve ilçe yönetimi ve milletvekillerine kadar uzanıyor.
Konya aslında Gülen’e olan mihnet borcunu ödemek için su altından gemi değil yürütüyor.
Konya’da yaşanılan birçok sorunun Cumhurbaşkanı Beyefendiye ulaşmaması için zaman zaman kirli planlar yapılıyor.
Konya kabul etmek gerek ki Ahmet Davutoğlu yapılanmasının etkin olduğu bir il … Hatta son zamanlarda Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı’nın arasını yapmaya çalışanların asıl derdi Erdoğan sonrası makam kapma çabasından başkası değildir.
Evet, Konya halkı sosyolojik tabirle Erdoğan için kuru ekmeğe ve acı soğana sabredecek yine de “Erdoğan” diyen bir kitle var. Tüm bu gerçekliğe rağmen Konya’da partideki hâkim tutum “Erdoğan varken” “Erdoğan gittikten sonra” döngüsü vardır.
Konya’da değerli ticari arsaların ekserisi neden mülkiyeti şirketler üzerinde görülmektedir. Ticari değeri olan arsalar neden son zamana kadar neden değerlendirilmedi?
Ak Parti yönetiminde olan özellikle inşaat işi ile iştigal eden kişi ve şirketlerin ticari yükselişleri ve bunun perde arkası araştırılmalıdır?
Konya mesken fiyatlarının en hızlı yükseldiği illerin başında geliyor. Öyle ki son açıklanan verilere göre Konya mesken konusunda bir turizm üssü olan Alanya’daki meskenlerin değerlerini geçmiştir.
Bunun arkasındaki en önemli bir gösterge bazı inşaat firmalarından yer almak bir prestij göstergesi olmuştur. Aynı bölgede tüm tasarruflarını 500 metrekare arsaya yatıran kişi aynı şartlarda 120 metrekare evi yapmak için zar zor izin alabilirken 1000 metrekare arsaya 7 kat çift daire birkaç blok mesken için izin alabiliyor.
Daha acısı ne Konya’da hakkını teslim etmemiz gereken birkaç inşaat firması dışındaki dev proje yapanlar vakıf arazilerine proje yapmaya devam etmektedirler.
Konya ciddi boyutta vakıf mallarının yağmalandığı bir şehirdir. Vâkıf malları ya ticari olarak birileri mülkiyetine ya da belediyeler kamulaştırarak heder etmektedir.
Kısacası dün Mevlana’nın vakıf arazisini yağmalayan Gülen Hareketi bugün şirketler ya da belediyeler tarafından yağmalamalar…
Cumhurbaşkanımıza özellikle Larende caddesi üzerindeki “Gevraki Hoca” nın mezarını ziyaret etmesi bir vakıf malının nasıl yağmalandığını ortaya çıkaracaktır.

Belediyeler hangi niyetle olursa olsun ne kadar donanımlı olursa olsun bir vakıf malı vakfiyesine uygun kullanılmıyorsa bunun adı zulümdür…
Kısacası Erdoğan gerçekten kandırılıyor… Proje yapılıyor devasa proje yapılıyor ama bu proje hangi zulmün üzerine inşa edildiği söylenmiyor…
Ercan Harmancı