Ahmet Hakan Hazır mı?
Bazılarının hatırladığı; bazılarının çoktan unuttuğu lakin benim unutmadığım gibi unutmayacağım bu dünyada nasip olmayacak olsa bile öte dünyada sorulacak hesaplarım var… Daha doğrusu hesabı ben sormayacağım benim el-Ehad olan Rabbim soracak…
Türkiye o kadar zenginleşti ki insanların yemedikleri kalmadı sonunda fantezi olsun diye gözlerini dinlerine çevirdiler. Tıpkı daletin timsali olan Ömer’in (ra) dediği gibi… Hem tapıyorlar hem de yiyorlardı.
Ahmet Hakan bundan dört yıl önce ekranlarda beni göstererek “Bu sapık adamdan çocuklarınızı koruyun!” demişti. Haberin etkisi olmamış ki ertesi gün gerçek bir sapıkla beni yan yana koyarak “Bu adama öğretmenlik yaptırmayın” dedi…
Laf ve adam… Ahlak ve Ahmet Hakan… Gazetecilik böyle bir şey değil hem hukuku hem de etiği vardır. Ahmet Hakan “Kudüs Günü” akşamlarında ki Ahmet Hakan da aynı mıydı? Allahu âlem bilmediğimi, şahit olmadığımı yazamam… Yazmak da yazmamak kadar ağır vebali olan bir eylemdir.
Şeytan diyor basına düşmüş Ahmet Hakan ve yanındaki kadınları koy bu yazıya… Lakin şeytan dediği için yapmam Rabbim yaptırmasın… Kelimeler, görsellere göre daha mebrur ve makbuldür.
Ahmet Hakan hakkında Konya Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundum öyle niyet okuyarak değil milyonların izlediği hatta milyarların şahit olduğu iftirasını şikâyet dilekçesine ekleyerek… Ne mi oldu?
Hâkim karar verdi “Haber niteliğini aşan bir durum olmadığı için kovuşturmaya yer yoktur” kararın başında “Türk Milleti adına” yazması yok mu en ironiği o bazıları kendinin millet; bazıları da devlet olduğunun sanrısı ile yaşar. İtiraz ettik, öyle böyle değil sıkı bir gerekçe dosyası ile lakin karar değişmedi…
Ahmet bu ahlakını da izanını da “Kudüs Geceleri” günlerine emanet bırakan Ahmet… Bu dosya iddianameye dönüşürse sizlerin dosyasını açarım… İnsanlar hukuktan; hukukçularda sayfa ve ekranlardan korkar…
Ahlak konusunda ağzını açmaması gereken biri varsa onlardan biri de Ahmet Hakan’ın taaa kendisidir… Kimle adı çıktı değil kimle yatıp kalmadığı ki … Bunu üçüncü şahıslar değil birinci şahıslar söyledi… Söyledi de ne oldu… Ahlaksızlara bir şey olmaz demeyeceğim çünkü herkesin bir ahlakı vardır… İnşallah Rabbim Kur’an Ahlakı üzere yaşayan ya da hiç olmadı yaşamayı sevenlerden kılsın…
Ahmet Hakan iftira ahlakı konusunda oldukça donanımlı biridir. Kime nasıl iftira atılacak çok iyi bilir bu konuda zerre üzerine düşeni yapmaktan çekinmez… Basına düştü hatta dava da açıldı lakin “Dalaksız Ahmet” olarak kayda geçti. Lakin kayda geçmeyen bir eksiklik daha var!
Mesela Ahmet Hakan’da yürek yok! Aksini iddia ediyorsa buyursun… Her hafta kimin karşısına çıkar; kimi karşısına alır bilmem lakin karşıma çıkmaya ve beni karşısına almaya zinhar yüreği de cesareti de yoktur.
Ahmet Hakan da eksik olan sadece yürek değil vicdan da yok… Yoksa bir kere olsun insanın bir tarafı sızlamaz mı? Hiç kendi ile baş başa kalınca; kedisi müsaade ederse… Hiç sormaz mı “Ulan ben yarın hesap günü ne halt edeceğim?” demez mi demiyor… Demek ki vicdan yok…
Size bir soru Ahmet Hakan’ı Demirören neden Hürriyetin başına geçirdi? Aydın Doğan ve Demirören arasındaki hesaplaşma ne zaman başlayacak… Aslında Ahmet Hakan Allah’tan korkmadığı kadar bu hesaptan korkuyor…
Müneccim değilim lakin bu ülkenin ekranları ve sayfaları bir gün Ahmet Hakan’ın bir gece ansızın ülkeyi terk ettiğini yazacak… Hiç düşündünüz mü Ahmet Hakan neden kedisinden başkasına güvenmez hep ona sarılır… Ve öyle sabahlar…
Ahmet Hakan neden Aydın doğan döneminde köşe yazılarını zengin insanların yasadığı denize nazır malikânelerde yazıyordu? Neden Ahmet Hakan sürekli filmimler sığınır… Ve filmler ile kendisini teskin eder…
Neden hep ansızın birinin karşısına çıkacağı korkusu ile yaşar…
Ahmet Hakan dosyası açılıyor…Türkiye hazır mı?
Medya İletişimci
Ercan Harmancı
info@ercanharmanci.com