Evet, bu açıklamayı yapmak idari bir sorumluluk olduğu kadar; ahlaki bir ödevdir. Kim merak etmez ki çocuklarının dersine girmek için sınıflara “Öğretmen” olarak girenlerin % kaçı hakkında idari ve adli “sapıklık” “Taciz” ve “Tahrik” gerekçeli işlem yapılmıştır. Ve haklarında işlem yapılıp ceza alanların % kaçı bu toplumun çocuklarının karşısına saygı duyulacak adam olarak çıkartılmaktadır.
İdarelerin saklamak için kırk takla attıkları okullardaki bu sosyal olayları öğrenciler kendi aralarında “İdare bu sapıkları koruyor” diyerek dayanışma içine giriyor.
Bir öğrenci cesaretini toplayıp bunu şifai olarak idare ve yetkililere iletince ya öğrenciye yalancı iftiracı muamelesi yapılıyor ya da öğrenci idare tarafından ciddi mobbing ile karşı karşıya kalıyor.
İmam Hatip okullarında öğretmen olarak çalıştığım ilk günden buyana bir sosyolog olarak gördüğüm sorunlara duyarsız kalmazdım bu hem mesleki bir sorumluluk ve öde hem de yarın hesaba çekileceğim ağır bir vebaldi…
Ulusal medyada yazan bir gazete köşe yazarı olarak aynı zamanda edebiyat dünyasında ironik roman yazarı olarak bu durumu defalarca dile getirdim. Hangi duru mu? Öncelenen ve kutsallaştırılan öğretim ve ötelenen ve önemsenmeyen eğitim durumunu?
Okul ile dershane arasında bir okyanus kadar fark vardır… Okulları dershane eştirenler 2013 hatta 2016 yılına kadar Gülen Hareketi meftunları idi… Önemli olan tek gösterge vardı onlar için akademik başarı… Ahlak, inanç ve edep sıradan ve zaman ayrılmayacak şeylerdi.
2017 yılında Milli Eğitim makamlarını temsil eden kişiler oluşturduğum gündemden ciddi rahatsız olmuşlardı. Kendileri karşı çıkamazlardı… Ya da “Ortamı geremeyelim” diyerek konforların önceliyorlardı.
Acımasızca sosyal lekeleme yapıldım ve hem ulusal hem de uluslararası boyutta linç edildim… İsmim ve eşkâlim ile hedef gösterildi…”Sapık öğretmenden öğrencilerinizi uzak tutun ve koruyun” bu hedef göstermenin ihalesi ideolojik olarak inancımdan; dünya görüşümden ve derdimden rahatsızlık duyan malum çevrelere ihale edildi.
Bunu yapan hedef göstermeyi yapan ise bizzat Milli Eğitim Bakanlığı’nın bürokratları idi… Değil o dönem meslek hayatım boyunca ne bir öğrenciden ne de bir öğrenci velisinden tek şikâyet vaki değilken… Jet hızı ile bir idari soruşturma başlatıldı. Öğrenciler dinlendi; öğretmenler dinlendi. Cimer üzerinden kinlerini kusmak isteyenlerin talepleri kondu dosyaya… Şükür ne sapıklık ne taciz ile ilgili tek cümle kullanan olmadı… Hatta ifadesi alınan tüm öğrencilerim “Ercan Hoca’ya yapılan bir zulümdür. Keşke her hoca Ercan Hocamız gibi duyarlı olsa… Ercan Hocamız bırakın medyadaki gibi sapık olmayı sapıklarla mücadele eden Cennet Delisi bir adamdır” ibarelerini zorlarına gitse de kayda geçtiler…
Şikâyet edenlerin derdi neydi?
- Ercan Harmancı Milli Eğitim sistemini yıkıp kendi eğitim sistemini kurmaya çalışıyordu.
- Ercan Harmancı kız öğrencilerin okumasına karşıydı.
- Ercan Harmancı öğrenciler üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor öğrenciler ne derse kendisinin istediklerini harfiyen yerine getiriyorlardı.
- Ercan Harmancı atamız Kemal’i sevmediğini öğrencilere söylüyordu.
- Ercan Harmancı derslerde anlatması gerekeni değil kendi ideolojisini anlatıyordu. Vb…
Şuan MEB sapıkları korurken onlar için uygun ortamlar sağlarken sapıklarla mücadele eden Ercan Harmancı’nın “Sapık” olarak lekelenmesinin en büyük mimarı ve müsebbibidir…
MEB sayesinde bir öğretmen sapık olarak damgalanmıştır… Rağbet gören rahatsızlık veren Kalemi ve Kelamı elinden alınmıştır… Artık arama motorları bile “Ercan Harmancı” yazanlara ilk gösterdikleri “Öğrencilerinden tahrik olan öğretmen” olarak şahitlik ediyor.
Buyurun hodri meydan…
Şayet öğretmenlerin taciz suçu bakanlık için öğretmenlik itibarına uygun değilse o zaman öncelikle kamuoyuna şua açılamayı yapmalısınız.
Bakanlığımız bünyesinde haklarında adli ve idari olarak taziz ve tahrik gerekçeli işlem yapılmış ceza almış ve öğretmenlik yapan çalışan tek öğretmenimiz bulunmamaktadır.
Şayet adli ve idari taciz, tahrik ve cinsel mobbing gerekçeli ceza alan ama sınıflarda halen öğretmenlik yapan çalışanız varsa sormuş olalım… Bakanlık ne tür sapıkları kriterlerine uygun buluyor…
Bakanlık sapıklık düzeyi A++ Plus olanlara karşı mı öğrencileri koruyor? Evet, sapık ama sınıfın hepsi şikâyetçi olmamış… Evet, bu öğretmen taciz sebebi ile ceza aldı ama öğrencide öğretmeni tahrik etmiş… Evet, bu öğretmen taciz sebebi ile ceza almış ama aldığı ilk ceza olunca tolerans gösterdik… Evet, bu öğretmen sapıklık sebebi ile ceza almış ama okul sınırları içinde olmamış olay…
Ey Hazirun… Çok zor değil mi hakkında hiçbir şikâyet olmayan ama sapık olarak lekelediğiniz öğretmen için Bilgi Edinme Kanunu gerekçeli yaptığınız başvurunuz “Ercan Harmancı hakkında sapıklık ve taciz gerekçeli her hangi bir şikâyet ve ceza aldığı kayıtlarımızda yer almamaktadır.” Bu cevap yerine ne cevap veriyorsunuz…
Hukuku ve vicdanı ve hatta Din Gününü hiçe sayarak “Müdürlüğümüzce Yapılacak İşlem Bulunmamaktadır” doğru bir niyet okuma değil sosyal gerçek sapıklar içinde bir işlem yapmıyorsunuz…
Bu öğretmen burada rahat taciz ve tahrik yapamaz zarar görmesin itibarını da sarsmayalım bir başka ilçe olmadı bir başka ildeki okula gönderelim orada daha rahat sapıklık yapabilir…
Siz devam edin cinsel mobbing gören öğrencilere “Öğretmeniniz hakkında doğru konuşun! Çık dışarıya” demeye…
Ercan Harmancı