15 Temmuz darbe girişiminden beklentileri karşılanmayan küresel güçler yeni stratejiler peşinde.Bürokrasi Konseyi Erdoğan’a darbeye mi hazırlanıyor?
Erdoğan’ın 21 yıllık iktidarı karşısında çaresiz kalan çok uluslu organizasyon ve çok uluslu şirketler, Erdoğan’ı devirme planlarından vazgeçmemiş görünüyor.
Özellikle son yıllarda Türkiye, kısa sürede saldırı ve savunma sanayinde beklenmedik başarılar elde etti. Başta insansız savunma ve saldırı araçları olmak üzere bu başarılar, küresel güçleri derinden sarstı. Bütün dünya, Türkiye’de rejim değişikliği bir yana, iktidar değişikliğinin bile silah zoruyla gerçekleştirilemeyeceğine derinden inandığı için başka stratejiler peşine düştüler.Bürokrasi Konseyi Erdoğan’a Darbeye mi Hazırlanıyor?
Fakat öyle görünüyor ki ; tüm bu başarısızlıklar, ve 15 Temmuz tecrübesi küresel güçlerinin umudunu kaybetmesine yetmedi.
Küresel güçler, özellikle küresel iletişimcilerle toplantı üstüne toplantı yapıyor.Kurulan düş Erdoğan’nın olmadığı bir Türkiye hayali…
Küresel iletişimcilerin önerdiği satın alma gücünün fahiş zamlarla azalmasıyla birlikte ekonomi üzerindeki toplumsal çatışma planları da beklentileri karşılamadı.
Küresel Güçlerin Planı Nedir?
Erdoğan bir daha ülkenin lideri olmayacağı için bürokrasi Erdoğan’sız bir döneme hazırlanıyor.Bürokratlara “Erdoğan’sız bir iktidarda makam ve yetkinizi korumak istemez misniz? telkinleri yapılıyor.
Aslında Küresel Güçler, Türkiye’nin yakın tarihinde görülmemiş bir kartı oynamayı düşünüyor. Türkiye’de askeri darbelerle rejim ve iktidar değişimleri yapılmıştır. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Erdoğan’ı istemeyen askerler bile temkinli davranmayı tercih ettiler…Pekala tutumları ile niyetleri bir birini tutuyor mu asla…Şu hiçbir zaman unutulmamalıdır ordu asker gücünü hiçbir zaman iktidar ile paylaşmak istemez.Bugün görüne sadece ve sadece Erdoğan’ın tartışılmaz karizmatik liderliğinin etkisidir.
Erdoğan son seçimde kaybetseydi hem karizmatik liderliğini kaybedecekti hem de Erdoğan’ı istemeyenler ve hatta yakın çalışma arkadaşları bile Erdoğan’ın cezalandırılabileceğini kabul edeceklerdi.
Erdoğan, seçimi kazanarak etrafındaki gölge kahramanları çoğaltarak kendisini daha çok yalnızlığa itti. Erdoğan’ı beğenmeyi bırakın nefrete edenler bile güvenecek lider yokluğundan dolayı Erdoğan karşıtı söylemler geliştirmediler… Bu tutum değişikliğinde elbette Kılıçdaroğlu’na karşı olan özgüven eksikliği önemli rol oynadı.
Erdoğan’ı bekleyen tehlike nedir?
Uluslararası Demokrasi Vakfı’nın tüm dünyada “Demokrasi Getirmek” sloganından vazgeçmesiyle Küresel Güçler “Bürokrasi” kartını oynamayı tercih ettikten sonra rejim ve iktidar değişimlerini bürokrasi üzerinden yürütülmeye başladılar.
Bir örnek… Mursi ve Sisi örneğidir. Şehid Mursi’ye yapılan askeri darbe değil, bürokrasi darbesi. Sisi tüm bürokrasiyi ikna ederek bu güç değişimini izleyen bürokratlar sayesinde Sisi başarılı oldu. 15 Temmuz’dan önce zihnimde hep şu soru var “Erdoğan için Sisi rolünü kim oynayacak” sadece öngörüm en yakınındaki isimlerden biri olacağına dair güçlü bir öngörüm ve inancım var…
Ancak Mısır’ın hem güçlü bir ordusu hem de İslami şeriatı aktif ve geniş çapta talep eden geniş bir kitlesi var. Bütün bunlara rağmen bürokrasi sadece Sisi’nin yönetimi devralmasını bekledi.
Ancak Irak’ta yapılanlar Mısır’da yapılsaydı halk buna asla izin vermezdi.Amerika ya da diğer ülkelerin askerleri ile Mısır’a giren askerler zelil şekilde kuvvetle muhtemel geldikleri ülkelerine canlı olarak dönemezlerdi.
Erdoğan için neden en büyük tehlike bürokrasi?
Özellikle 15 Temmuz darbe girişimine kadar bürokrasiyi siyasetçiler şekillendirirken; 15 Temmuz’dan sonra siyasetçileri hiçe sayan bir bürokrasi ortaya çıktı.
Bunun arka planında geçmişte birçok siyasetçinin Gülan Hareketi ile resmi ve gayri resmi bağlantıları bulunmaktadır. Siyasetçiler, bürokratlar kadar birbirlerini destekleme ya da koruma konusunda etkin ve yaygın bir tavır sergilememektedirler.
15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasının ardından bürokrasi ve hatta küresel güçler köklü bir bürokrasi değişikliği bekliyordu.Birçok bürokat yurt dışına çıkış için görüşmelere ve istişaeler bile başlamışlardı.Bunu nereden analdın istisan birkaç ismin dışında hepsinin Erdoğan’ın halkı meydanlara davet etmesine kadar katı suskunluklarından…
Ancak tam tersi bir tepki ortaya çıktı. Kanun Hükmünde Kararname ile alınması gerekenlerin listelerini sızdıran bürokrasi, bundan kurtulma tepkisiyle bunu yaptı. Ancak özellikle 2004 yılında Gülan gönüllü avukatları tarafından FETÖ ile mücadelede Bürokrasiyi Koruma Kalkanı sayesinde neredeyse hiçbir üst düzey bürokrat görevden alınmadı.Hatta haklarında savunması istene bürokratlar Gülen Hareketi ile olan iltisakalrının 2002 yılları olduğunu adli makamlara savunma olarak sundular.Oysa KHK ile alınna memurların cezalandıırlması için dosyaya konulan deliller 2002 yıllarına hatta daha öncesine uzanıyordu.
Bu, Erdoğan’ın en büyük hatası olarak kabul edilirken toplum vicdanında da derin izler bıraktı.
Gülen Hareketi, Aralık 2013’teki rövanşı almak için küresel bağışçılarla pazarlık yapıyor.Ülkenin zenginleri ile pazarlığa oturuyor…
Aralık 2023’ün sonuna doğru Gülan Hareketi, Bürokrasi Konseyi’ne biat etmeyi reddeden bürokratların Gülen Hareketi ile ilgili himmet ödemelrine varıncaya kadar belgelerle üst düzey bürokratlara şantaj yapacaklar.Böylleikle deliliği tercih etmeyen bürokratlar kerhen de olsa sükutu tercih edecek…
Türkiye’nin 2024’e doğru bürokrasi üzerinden son bir hamleyle karşı karşıya kalması kuvvetle muhtemeldir.
Adı şu an için medya tarafından kullanılmasa da derin bir yapılanma, Bürokrasi Konseyi denen bir yapılanma 2023’ün sonlarına doğru varlığını hissettirecek.
Bürokrasi Konseyi’nden etkin ve yaygın olarak üst düzey bürokratlarla temas halinde olması ve hatta istişare edilmesi istendi ve bu yapıldı.Yakında tenzil edilen yada sökülen rütbeler geriye dönük haklarla iade edilecek …Toplumun alaşağı ettiği FETÖ ve küresel uzantıları Bürokrasi Konseyi’nin tarihe geçecek kan dondurucu adımları ile kahraman olarak bürokrasideki yerini alacak …
Birkaç yıl olmasa bile, ürün ve hizmetlerin on kat artması, ulusal ve küresel maliyet hesaplarıyla temellendirilmezdi.Türkiye’de küresel pandemi etkisi ürün ve hizmetlerin zamlanması açıklanamaz…Bugün normal bir dairenin bir aylık kirası için bir deste 200 tl ve asgari bir kira için 50 adet 200 tl ödenmesi finansal göstergeler ile açıklanamaz… 10 adet 200 tl ile ödene kira ne değişti de 100 adet 200tl ile ödenir hale geldi…Bu Bürokrasi Kalkışması’nın bir ayağıydı ve bunu denetleme ile sorumlu makamlar izlemekle yetindi.
15 Temmuz darbe girişiminde bu girişimin koordinasyonunu sadece askerler ve evrenin imamları üstleniyordu. Çünkü ana hedeflerden biri zenginlerin servetine el koymaktı. Bu nedenle zenginler işin içine girmedi.
Bürokrasi, zenginlerin yatırım araçlarıyla haksız kazanç elde etmesine ve halkın alım gücünün zenginlerin refahına aktarılmasına seyirci kalacaktı.
Döviz Korumalı Mevduat Hesabı neden gündemdeydi? Hazine Bakanlığı’na bu teklifi kim yaptı?Neden ve kimler aynı dönemde Erdoğan’ın “Dolardan uzaklaşın” demesine ragmen bürokrat ve teknokratlar DKMH dosyası ile Erdoğan’ın karizması çizilmeye çalışıldı….Bunun faturası Nureddin Bey’e kesilse de bu kendisnin bir planı değildi.Bürokrasi Kalkışması için zenginler kendilerinin korunmasını istediler…Çok basit tüm üst düzey bürokrat ve politikacıların birinci derece akrabalarının döviz hesapalrı ve transfer döküm kayıtların incelense Türkiye neden bugün bu durumda güçlü argümanlara ulaşılacaktır.
Ancak Bürokrasi Meclisi ise Türkiye’deki zenginlerin yatırım enstrümanları üzerinden sembolik astronomik kazanımlar elde etmiş durumda ki bu da 2023’ü bitirme girişiminin önemli bir ayağı ki bu çok muhtemel.
Bürokrasi Konseyi elçileri üzerinden kararsız ve tarafını berlirleyemeyen bürokratlar için Erdoğan’ın tedavisi olmayan bir hastalık nedeniyle 2025’e kadar Cumhurbaşkanlığı’ndan zorla ayrılacağını belirten elçiler gönderildi mi?Bunu en iyi bürokratlar bilir…Delil ya da kaynak…Gülen Hareketi’nin örgütsel işleyişini bilenler bunu istemez …Delil olsaydı KHK dosyaları bir kişi için birkaç klasör ve binlerce sayfa olmazdı…
Şimdi bu yazdıklarımızı yaşayıp yaşamayacağımızı Allah’tan başka kimse bilemez.
Bilmemiz gerekenler…
Bürokrasi Erdoğan’sız bir döneme hazırlanıyor
Küresel Karizmatik Lider Erdoğan, insanlara eskisinden daha az güvenmek, kısacası güven ve sadakat çemberini hiç olmadığı kadar daraltmak zorunda.
2023 yılına doğru bürokrasiye yönelik bir hamle olacağının farkında oldukları ve gerekli önlemlerin alındığı küresel ajanslar ve diplomatik otoriteler ile paylaşılmalıdır.
Bu girişimde Türkiye’ye kim dost olacak; Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda hareket ederse kazanacağını şimdiden ilan etmek gerekir.
Uluslararsı İlişkiler Uzmanı