Dış Politika Araştırma Enstitüsü FPRI merkezi Pensilvanya’da olan özellikle Dış Politika Araştırmaları alanında etkin ve yaygın çalışan bir şer odağıdır. Enstitü II. Dünya Savaşı sonunda 1955 yılındatarafından kuruldu. Her ne kadar merkezi Amerika’da olsa da dünyanın jeopolitik öneme sahip tüm noktalarda formel ve informel çalışan ofisleri vardır. Bu ofislerde toplanan veriler yapılan saha çalışmaları merkezde GlobalPower maslahatlarına uygun olacak şekilde raporlaştırılır. Bu raporlar hem devlet kurumları hem çok uluslu şirketler ile paylaşılır ve medyaya servis edilir.
Küstah Türkiye Raporu
FPRI’nin ocak ayında tamamlayıp dün servis ettiği Türkiye Raporu yayınlandı. Rapor tek kelime ile kullandığı nicel ve nitel ifadeler ve de raporun kapak görseli tam bir facia…
Bu yazımda FPRI’nin misyon ve vizyon eksenli örgütsel yapısının tahlil ve tespitinin yapılacağı bir yazı olmayacaktır. Bu rapor ile neler hedeflenmiştir nasıl yapılmıştır bu konudaki tespitlerimi ve öngörülerimi paylaşacağım.
Yayınlanıp özellikle kritik kuruluşlara servis edilmesinden dakikalar sonra raporu linkler arasında dolaşırken gördüm. Raporun içeriği raporun kapak görselini gördükten sonra ilgi alanımdan çıktı. Rapor toplumumuzda bir tecrübenin yansıması olan “Cahil cesareti” deyimimin ekrana yansıtılmış şekliydi.
Kapak aslında Cumhurbaşkanımız Beyefendi Recep Tayyip Erdoğan’a “Sonun geldi” mesajını veriyordu. Ülkemizde altılımasa tarafından kullanılan mesaj ile birebir örtüşmekteydi.
Bu bir Küstahlık FPRI
Bir Müslüman olarak ve de Türkiye vatandaşı olarak ülkemin liderine yapılan bu küstahlığı bu raporu görür görmez kısa cümlelerle İngilizce olarak “Bu bir Küstahlık” şeklinde paylaşmıştım.
Bu sıradan duygusal tepki gösterilerek geçiştirilecek bir küstahlık değildi.
Bir çok Image Search Engine olsa da benim yıllardı tercihim ve hem detaylı arama yapmamı sağlaması hem de %99 isabet oranı görselin ilk nerede kullanıldığına dair ciddi ip uçları veren https://tineye.com/ programı üzerinden görselin kod ve motiflerini çözmeye çalıştım.
Kullanılan görsele bakınca “Bunu bu kadar da abartmaya gerek yok!” diyenler burada okumayı bırakıp sayfayı kapatabilirler.
Öncelikle görsel piksel piksel efekti ile bir suçlu mesajı verilmiştir. Piksel piksel verilen suçlu görselleri elimizde mesajı verilirken “Wanted” olarak aranan suçlu görselleri bu şekilde verilmez.
Dikkat edilirse en derin maskeleme müdahale canın temsil edildiği boğaz bölgesine yapılmıştır. Bu kod ve motifi ileriki paragraflarda biraz detaylandıracağım.
İkinci maskeleme göz bölgesine yapılmıştır. Bunu gözünün önünde seni bir sürpriz bekliyor mesajı verilmiştir. Bu mesajın perde arkasını da paylaşmaya çalışacağım.
Üçüncü maskeleme ise senden saklanan o kadar çok şey var ki bu sonun olacak …
Maskeleme ile Verilen Mesajlar
Bu tahlil ve tespitlerden sonra da sanırsam bundan sonrası komplo teorileri olacak diyenler de okumayı bırakabilir.
İtiraf edeyim kolay bir okuma olmasa da en kolayı kulak bölgesine yapılan “İzmir’in İşgali” kod ve motifi oldu. Buradaki mesaj görselin çözümü kadar mesajın çözümü de kolay hatta özellikle 15 Temmuz’dan sonra bu gerçeği hem ulusal hem de uluslararası mecrada birkaç istisna isim ve kuruluş dışında kabul etmeyen yok.
Kontrol Edilemeyen Güç Erdoğan
Küresel Güçler Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacağı deklare edilen seçimi bir politik mücadele olarak görmüyor. Bunun iki gerekçesi var ilki Erdoğan’ın kontrol edilmeyecek gücü ve iktidar karşısında kendi varlığını ortaya koyamayan bir muhalefet. Küresel Güçler – Global Power Desk– Türkiye’de yapılacak ve sandıktan çıkacak oy oranları ile çok da ilgilenmiyor.
Bu İzmir’in Kurtuluşu ile … Bu noktada Erdoğan’ı durdurduk durdurduk durulamazsak artık onu kimse durduramayacak…Erdoğan bir ülkenin yüzölçümleri arasında kalan bir toprak parçasını değil kıtalara uzanacak bir toprak parçasını yönetmek için yeni bir yüzyıla hazırlanıyor. Kısacası bu kod ve motif ile Erdoğan’ı durdurmak için ona borç vermeyiz bu yolu kapatalı çok oldu. Lakin toplumun Erdoğan’a tepkili olan kişi ve kuruluşları hibeler yolu ile desteklemeliyiz…
Beni en çok uğraştıran maskeleme ise göz bölgesine yapılan maskeleme oldu. Burada yapılan maskeleme için kullanılan kod ve motifi görsel arama motorlarında aradığımda hiçbirinde bir sonuca ulaşamadım.
Dünya Tarihi ve Pearl Harbor
Yaptığım bir araştırma sonunda görselin alan taraması yamam gerektiğine inandım ve yaptığım alan taramasında ise baskın şekilde karşıma çıkan görsel Dünya Tarihi’nin akışını değiştiren bir konum olan Pearl Harbor çıktı. Sadece alan olarak değil konum olarak da neredeyse birebir örtüşüyordu.
Pearl Harbor demek beklenmedik demektir…Çünkü insanların kazançları ve kayıpları hayati önemde olunca beklenmedik ve hesap edilemez tepkiler gösterir.
Ekrana göre solda coğrafi konuma göre Kuzey – Doğu olarak bu bölgeden verilen mesaj…Daha önce beklenmedik şekilde Rus diplomatın öldürülmesine benzer bir mesajdır. Aslında geçtiğimiz hafta bunun bir provası o bölgede yapıldı. Ben özellikle global kulisler de bu hafta en çok gündem olan Ermenistan ve PKK ikilisine dikkat çekmek istiyorum. İran bir aktör olarak buna dahil edilir mi aslında konjonktür olarak buna uygun dahil edilebilir.
Şeytan Amerika
Her ne kadar rapor Amerika’da hazırlansa da bana göre işin mutfağı İngiltere tabii İngiltere derken İngiltere Hükümeti’ni kast etmiyorum…İnsanlar küresel güçleri hep Amerika’da arar hatta özellikle Müslümanların bir dönem etkin ve yaygın olarak kullandığı “Şeytan Amerika” kodlaması İngiltere’nin bir kamufle stratejisidir.
Kim inanır kim inanmaz elbette yaşadıklarımız inanıcımızın gereği ve akidemiz olan “Allah izin vermeden ne şerr ne hayr” biz buna şeksiz ve şüphesiz “Amenna” deriz…Lakin Müslüman uyanık olmalıdır “Keyd” ve “Mekr” olanlara karşı zihnini açık tutmalı bunun için Allah ve dostlarına düşman olanlara karşı sürekli şüphe içinde olmalıdır.
Ercan Harmancı
Kirli Planların Mutfağı Londra!
“Ben kirli planların mutfağının Londra olduğuna inanıyorum” bu cümlemi okuyanların kimi inanır kimi inanmaz inanmayanlar okumayı burada noktalayabilir.
İnanlar için kirli planlar için bir üçgen koordinatı vereceğim Azerbaycan … Kıbrıs … İngiltere… evet bu ülkeler özellikle verilmiştir bu ülkelerin etki alanındaki ülkeleri de buna dahil etmek gerekir.
Üçüncü maskeleme boğaz bölgesine yapılmıştır ve bunun için özellikle Anıtkabir kodu ve motifi kullanılmıştır. Bu maskeleme de dikkat çeken nokta maskelemenin hem derinlik hem de alan olarak en az olan maskeleme olmasına rağmen Erdoğan’ı bitirecek hamle olarak kodlanmıştır.
Erdoğan’ın İki Tercihi
Turuncu renk kodları eylem mesajı içindir. Kendilerini Kemalist ve ulusalcı olarak ifade edenler bir radikal grup periyodik olarak özellikle sosyal medyadan “Erdoğan sonun Menderes gibi olacak” anlamında ölüm mesajları servis edecekler hatta bir gurup kişiler bunu sanal bilgisayarlardan küresel medyaya yayacak. Bu kesim ile Erdoğan’ın oy beklentisi olmadığı gibi bu kesim Türkiye dünyanın en güçlü ve müreffeh ülkesi olsa da Erdoğan’a oy vermek bir yana oy veren kişilerle karşı kutuplaştırıcı hatta kamplaştırıcı bir dil kullanılacaktır.
İkinci en önemli kesim 1994 yılında ve 2002 yılında toplumun mütedeyyin kesimi Erdoğan’a temsiliyet hakkı vermiştir. Erdoğan’ı Anıtkabir ile Mütedeyyin kesim hakkında tercih yapacağı kişisel eylemler ile başlayan süreç toplumsal eylemlere dönüşecek. İki durumda da Erdoğan’ın şah damarı kesilmiş olacak. Erdoğan Anıtkabir’den yana tercihini kullanacak olursa ciddi şekilde mütedeyyin kesimin oyna desteğini kaybetmekle kalmayacak meşruiyet hakkını da kaybedecektir.Bunun için çok alışık olmadığımız Derinleştirilmiş Kaos türü kullanılacaktır.Güçlü olmayan ya da muhalefeti güçlü olan ülkeler ve toplumlar için ise Yaygın Kaos türü kullanılır…Derinleştirilmiş Kaos tercihi Türkiye’nin gücünü deklere etmektir.
Erdoğan diğer tercih olan Mütedeyyin kesimden yana tercihi kullanacak olursa bu sefer “Laiklik elden gidiyor!” diyerek küresel güçlerin hibesi ile kitlesel eylemlere başlayacaklar …Tabii tüm bunlar onların zihninden ve gönlünden geçenler…
FPRI bu küstahlığını ve cüretini hem hukuki hem diplomatik hem de istihbarı olarak en ağır şekilde ödeyecektir…
Global Leader Erdogan sadece Türkiye’nin sınırlarını korumaya değil özellikle Müslümanların ve insanlığın masum ve mazlumlarını korumaya kendini adamış durdurulmaz bir güce sahip bir dünya lideridir.
Önemli Bir Not : Bu çalışma bir No News No çalışmasıdır izin alınmadan kaynak belirtmeden kısmi de olsa metin ve görüntü alıntısı yapılamaz
Eran Harmancı
Medya İletişim/Uluslararası İlişkiler