Gündem

Kardeş Toplumlar Başkanlığı ve Hawara

Evet, 2010 yılından buyana küresel güçlerin izi peşinde sürek avındayım. Bunu bir hobi ya da bir zihinsel merak giderme olarak değil bir vebal olduğunu düşünerek yapıyorum. Hawara soykırımı girişiminden sonra Kardeş Toplumlar Başkanlığı‘nın ihdası önem değil öncelik arz etmektedir.

Dümdük söylemek gerekiyorsa söyleyelim… İvedi olarak Kardeş Toplumlar Bakanlığı ya da Başkanlığı ihdas edilmelidir. Okuyan bazı kardeşlerim “Devlete akıl mı veriyorsun; ne haddine sen kimsin” ile başlayıp devamı gelen cümleler kurabilirler… Zaten bunu göze alarak yazıyorum ve daha fazlasını yazacağım.

Kurumsal Körlük olarak ifade edilen bir kavram vardır ve üzerinde öncelikle durulması gereken bir kavramdır. Ak Parti politikacılarında ve Ak Parti’nin ideolojisini kendilerinin değerler dünyasına yakın gören bürokratlarda her geçen gün kangrenleşen bir Kurumsal Körlük hakimdir.

Kurumsal Körlük ve Kardeş Toplumlar

Bu bir dönem Cumhurbaşkanımızın “Mental Yorgunluk” olarak ifade ettiği durumun bir dışa yansımasıdır. Lakin Mental Yorgunluk; Kurumsal Körlük durumunun sadece aysbergin görünen kısmıdır.

Mental Yorgunluk aslında örgüt sosyolojisi içinde normal kabul edilmesi gereken bir toplumsal gerçekliktir. Spontane olarak başlar ve spontane olarak da ortadan kalkar. Düşünme yoğunlaşırsa dalıp gitme yaşanır ki bu aslında etkinlik ve yaygınlığın göstergesidir. Misyon ve vizyon olarak geniş bir alana sahip değilseniz zaten mental yorgunluk yaşamazsınız. Bunu burada noktalamak istiyorum…

Şimdi Kardeş Toplumlar Bakanlığı ya da Başkanlığı ihdası ile Kurumsal Körlük kavramının nasıl bir ilişkisi var? Bir kısım körlük fizyolojiktir gerçekten elinizde olmadan göremeyebilirsiniz; ya da görmemenizi engelleyecek birçok dış etken olabilir. Benim asıl vurgulamak istediğim Körü Oyama durumu ya da üç maymun kod ve motifi de diyebiliriz… Tabii hesap yaparak; çıkar gözeterek hakikati görmemenin müzmin halidir.

Bürokrasi Koruma Kalkanı

Özellikle üst düzey bürokraside koltuk hareketliliğinin 20 yıldır yatay hareketlilik dışında hareketlilik göstermemesi kurumsal körlüğü tetikleyen en önemli etkendir.

Mutlaka üst düzey bürokrasiyi hem misyon hem de vizyon olarak yeniden yapılandırmak gerekmektedir. Biz sanıyoruz ki dokunulmaz olan sadece milletvekilleri evet onların formel olan dokunulmazlığından daha etkili bir dokunulmazlık vardır ki Bürokrasi Koruma Kalkanı bu kalkan 2004 yılında bizzat okyanusötesinden dikte edilmiştir. Bu sebepledir ki üst düzey bürokratların KHK’deki oranı hesaplanmayacak kadar azdır.

Bir başka faktör önce politikacılar bürokratları belirlerken artık Bürokrasi Krallık haline gelmiştir. Bırakın politikacıları Cumhurbaşkanı için “Gidici” kendileri için ise “Feriştahı gelse kimse beni bu koltuktan indiremez” işte buna kendilerini kesin inandırmışlardır.

Türkiye bir ulusal devlet olmaktan çoktan çıkmıştır. Şöyle ki sınırları dışında bir ülkede bir olay yaşandığında süper güçler bunun arkasında Türkiye olabileceğini ifade ederek Türkiye’ye karşı bir takım önlemler almaya çalışmaktadır.

Türkiye Bir Ülke Değil 7 Kıtadır…

Diğer yandan dünyanın değişik kıtalarında yaşayan mazlum Müslüman toplumlar Türkiye’yi adeta abi gibi görmektedir. İşte bu sebeple Türkiye bir ülke değil 7 kıtadır…

Diplomasi bana göre ülkelerin kendi maslahatları için tilkilik yapma sanatıdır. İşte Türkiye bir ülke olmadığı için diplomasi ile sadece kendi maslahatlarını düşünerek ne kendisini ne de inanç bağı ile bağlı toplumları koruyup kollayamaz.

İvedi olarak Kardeş Toplumlar Başkanlığı ihdas edilmelidir. Bu başkanlığın altında ise ülkemizde kaç tane bakanlık varsa bir o kadar da alt birim ile birlikte dünya siyasetinde önemli bir rol oynamalıdır. Bu kardeşlik inanç ya da aynı atadan gelme gibi kuşatıcı bir çerçeve çizilmelidir.

Teslim edilir ki Türkiye diplomasisi ilk kurulduğu günden göreli de olsa 15 Temmuz 2016 yılına kadar batı ve Amerika eksenli olmuştur. Diplomatlar adeta sınırlarımızın dışında küresel güçlerin maslahatına uygun nasıl hareket etmeleri gerektiğine dair eğitim almış ve staj görmüşlerdir.

Bir tanıdığımın anlattığı şu ironik olay çok manidardır… Müslüman bir topluma diplomat olarak giden biri Türkiyeyi temsil eden en üst makam yetkilisi o şehirde gece kulübü gibi bir mekan sormuş… Bu durum istisnai birkaç ülke için geçerli değildir.

Elbette son zamanlarda ülkemizi temsil eden takdir edilecek diplomatlar yok değil lakin bu kişilerde oyunu kuralına göre oynamak zorundadırlar.

Diplomatların bireysel olarak çalışmaları ülkemiz ve Müslümanlar adına güzel işlere imza atmaları elbette güzel lakin bun çalışmalar ya öğrenilmiş çaresizlik psikolojisi ile ya da teamüller sebebi ile kısa sürede aksamalar sebep olmaktadır.

Kardeş Toplumlar Başkanlığı üzerine yazmış olduğum ilkyazı değil lakin bu hafta yaşadıklarımız bu yazının bir daha güncellenmesi ihtiyacı oluşturmuştur.

Evet, Türkiye birkaç asrın en büyük doğal afetlerinden biri ile karşı karşıya İsrail’de yaşanan mazlumlara yönelik terör değil soykırım gözden kaçmış olabilir. İyi niyetli düşünmeye çalıştıkça yaşanılan diplomatik ilişkiler beni şüpheci olmaya çekiyor.

Ben şuna inanıyorum ki İsrail’in dışında tüm devletler ile elbette hem ekonomik, hem kültürel hem de diplomatik ilişkiler maslahatlarımız gözeterek kurulabilir.

İsrail özellikle Netanyahu’nun iktidar hırsı ile ve Blue Jews’ler ile yapılan kirli pazarlıklar. Ben Gvir’in kontrol edilmez kini öyle aşamaya geldi ki İsrail Cumhurbaşkanı bile İsrail Hükumetinin yanlış yolda olduğunu ifade etmiştir.

İsrail İle ilişkilerin Gözden Geçirilmesi

Kimler hangi hesaplar ile bilinmez  İsrail Hükumeti ile ilişkileri askıya almak için tüm şartlar oluşmuşken cumhurbaşkanımıza “İsrail İle ilişkilerin Gözden Geçirilmesi” dosyası sunup adeta örtük olarak Cumhurbaşkanımızın “Bu konuda  yanıldık , geç kaldık” diyerek karizmasının çizilmesini istediler..

Hawara’da yaşanılan olaylardan önce bizzat Ben Gvir’in içinde bulunduğu “Aşırı Sağcı Yerleşimciler” olarak ifade edilen defalarca mazlum Filistin halkını tahrik ettiler şimdi bundan o bölgeden sorumlu yetkililerin haberi yok muydu?

Olaydan dakikalar sonra Amerika’nın İsrail ve Filistin özel elçilerini Birleşmiş Milletler ’in yöneticilerini etiketleyerek bu konudaki atacakları adımları sordum.

Amerikalı politikacılar İsrail Hükumetini kınayıcı açıklamalar yaptılar hatta İsrailli bir organizasyon evleri yakılanlar için özür dileyip yardım organizasyonu gerçekleştirdiler.

Oysa Hawara’da yaşanılanlar günler sonra duyuldu değil…Dünya gündemini alt üst edecek anlık bir açıklama ile neden Türkiye II. Sabra ve Şatilla katliamı sayılacak bunun provası olan soykırım girişimine tepki vermedi.Onların çocuklarını öldür…Ben Gvir kukladır Haham Haim Druckman ki kendisi New Age Nazi olan sağ kolu Bezalel Smotrich onun vasiyeti olan okulları mescidleri ve hastaneleri başlarına yık yerine getirmek için ant içti…Masumları öldürmek siyonistlerin daşm b ir teamülüdür…Bunu göremeyenler önümüzdeki aylarda “Kahrolsun İsrail” sloganları dahi atamayacak … Karizmatik bir lidere kast edilen “İsrail İle İlişkilerin Gözden Geçirilmesi” dosyası bürokrasinin ve politikacıların kara lekesi olarak tarihe geçecek…

Ercan Harmancı

İsrail’in İsrail Devleti tarafından bile meşru görülmeyen İsrail Netanyahu’nun Hükumeti ile ilişkiler neden kesilmez? Bu ivedi olarak cevaplanması gereken bir soru olarak dursun.

İsrail geçtiğimiz hafta 225 Isuzu D-Max pikap ihalesi yaptı. Uçan araç olarak biline bu araçlar ile Ben Gvir Ramazan öncesi ve Ramazan ayı içinde soykırım için bu araçları kullanmayı düşündüğü için bu açları aldı…Özellikle Ortadoğu ve pikap gerçeğini hatırlamaya çalışın…

Kısacası daha fazla ne yazılabilir ki… Ümmetin düşmanlarının gördüklerini bu ümmetin makamlarındaki yetkililer göremiyor ya da görmek istemiyorsa… Faturanın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan‘a kelimesini bekliyorlardır…

Birkaç paragraf ile özetlemeye çalışırsam…

Kardeş Toplumlar Bakanlığı ya da Başkanlığı sadece Türkiye’ye değil dünyaya yeni bir diplomasi kapısı açacaktır.

Ekonomik, Kültürel ve diplomatik ilişkiler toplumların iç dinamiklerine uygun kod ve motifler ile destekleneceği için daha verimli etkin ve yaygın olumlu sonuçlar elde edilecektir.

Küresel güçler bu yeni diplomasi stratejileri ile sınırları çizen değil çizilmiş sınırları kabul edilmesi gereken bir diplomasiye uymak zorunda kalacaklardır.

Kardeş Toplumlar Başkanlığı aynı zamanda ciddi bir beyin bankası anında küresel sorunlar çözüm merkezinin de ilk adımı olacaktır. Filistinli mazlumların acısını kendisine dert edinen bürokrat ve diplomatlar olmuş olsaydı olaydan dakikalar sonra anında Kardeş Toplumlar Başkanlığı ile anlık iletişime geçip yerinde ve kalıcı müdahalelerin yapılması sağlanacaktı.

Kardeş Toplumlar Başkanlığı ülkenin bütçesine yük olmayacak hatta toplum ve devletlerin imece yoluyla ile birlikte sorunları çözmenin hazzı ve enerjisi bu toplum halklarına yarına umutlu bakmayı yalnız olmadıkları mesajını verecektir.

Şuna inanıyorum ve inanıyoruz ki kardeş ülke ve toplumların derdini dert ve sevincini sevinç bilen bir liderimiz var. Lakin bu ağır yük bir kişinin sırtında ne kadar taşına bilir? Bunun sorumluluk bilincini hem bu toplumun hem de kardeş toplumların nesline bir ödev olarak miras bırakmak için bu adımın atılması önemli değil önceliklidir…

Elbette istisna olan diplomatlarımız var batının tezgahından geçse de temiz kalabilen lakin asrın verdiği öğrenilmiş çaresizlikle etkin ve yetkin olamadıkları da kabul edilmesi gereken bir gerçektir.

YüzyılınTürkiyesi inanıyorum ki kendi diplomasi sistemini kendi inanç ve örflerinin kodlarıyla en kısa zamanda oluşturacak ve yapılandıracak ve hatta dünyanın diğer toplumlarının modelleyeceği bir diplomasi ağı kuracaktır.

Bunun için atılması gereken bir başka adım ortaokul seviyesinden başlayarak bürokrat ve diplomat yetiştirecek meslek okullarının pilot olarak uygulamaları alanının bürokrat ve teknokratları tarafından ele alınıp yetkili makamlara sunulmalıdır. Genç hatta çocuk yaşta ülke yöneten padişah ecdat avuntusu ile edebiyat yapma zamanı değil bunun onlar için bir sorumluluk olduğunu onlara kazandıracağımız zamanlarda yaşıyoruz…

Ercan Harmancı

Uluslararası İlişkiler Uzmanı

news@nonewsno.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu