Servet Transferi, elbette, yeni bir kavram değil. Bu makalenin konusu, finansal değeri olan malların değişimi değil, ülkelerin servetine sahip olan %1 oranında elit kitlenin Servet Transferi yoluyla onları devleti yönetme girişimidir.
Dünyanın artık demokrasiyle yönetilemeyeceği giderek daha fazla kabul görüyor. Bilginin etkinliğinin, yaygınlığının ve erişilebilirliğinin artmasıyla demokratik seçimler ciddi şüpheler taşımaya başladı.Üzerinde şaibe olmayan seçik k üresel boyutta beredeyse yok gibidir.
Servet transferleriyle devletin yönetilmesi planı ilk kez 47. ABD Başkanı Trump ile başarılı şekilde hayata geçirildi. Amerika’da masum bir demokratik seçim olmadı. Halkın siyasi tercihleri adeta paranın gücüyle satın alındı. Bunun en güçlü argümanı ise dünyanın en zengin kişisi olarak kabul edilen E. Musk’ın seçimlerde beklenmedik şekilde baskın bir rol oynamasıydı. Milyon dolarlık hediye çekleri havada uçuştu…
2013 yılına kadar dünya ülkelerinin güç dizaynı korku ve silahlarla yapılıyordu. 2013 yılına kadar yaklaşık 30 yıl boyunca dünya ülkelerinin güç dizaynı Ulusal Demokrasi Vakfı (NED ) aracılığıyla yapıldı. Dünya ilkelerinin güç dizaynı sloganı “Demokrasiyi Getirmek” olarak biliniyordu. 2013 yılına kadar demokrasinin tanıtıldığı her yerde dünya kan, barut ve gözyaşlarına tanık oldu.
Genel olarak, dünya devletlerini ve özellikle Amerika kontrol etmek istedikleri devletleri artık ekonomik güce ve toplumları silahlarla iktidarı değiştirmeye ikna etme gücüne sahip değiller. 2013’ten sonra, National Endowment for Democracy (NED ), 30 yıldır faaliyet gösteren küresel ofislerini kapattı…
2013’ten sonra dünya devletlerinin yönetimleri genel toplumsal kaos üzerinden dizayn edilmeye çalışılmıştır. Bu tür kaoslar için mevcut güç-muhalefet çatışmasından beslenmeye çalışılmıştır. Daha önce silah ve çatışma gücünü kullanan National Endowment for Democracy (NED ), 2013’ten sonra pozitif ayrımcılık yaparak sağladığı hibe desteğiyle toplumsal kaosu etkili ve yaygın hale getirmeye çalışmıştır.
Nitekim Türkiye’de sivil halkın da hedef alındığı çokuluslu darbe girişimi, özellikle Türk halkının devlete olan sadakatinin refleksiyle beklenmedik ve öngörülemez bir şekilde bastırıldı ve sona erdi.
2013-2016 yılları arasında dünya ülkelerinin güç yapılarını tasarlamak amacıyla, heterojen inanç ve tutumlara sahip insanlar birbirine düşürülmeye çalışıldı.İktidar muhalefet çalışması …
Çokuluslu örgütler tarafından koordine edilen darbe girişimi, Türkiye’nin yakın tarihinde benzersiz bir olaydır. Osmanlı İmparatorluğu’nun son iki asra yakın zamanında , ara sıra dış kaynaklı darbe girişimleri olmuştur. Bu darbeler, ülkeyi değil, iktidarı ele geçirme, daha doğrusu padişahı devirme girişimleri olarak bilinir.Lakin 15 Temmuz darbe girişimi sadece iktidarı değil ülkeyi ele geçirme planıdır.
Dünya ülkelerini kendi çıkarları doğrultusunda dizayn etmek isteyen çokuluslu örgütler toplumun farklı kesimleriyle karşı karşıya gelip, yüzleşmekten beklenen sonucu alamadılar. Kısacası, iktidar ve muhalefet arasındaki sarmal ve çatışma, toplumun konfor alanlarını kaybetmemek adına beklenen sonucu vermedi.
Küresel örgütler masaya farklı bir strateji getirdiler. Genel Kaos yerine Derin Kaos kullanılacaktı ve Genel Kaos hedefe daha kısa sürede ulaşırken, Derin Kaos uzun bir bekleme gerektirecekti. Derin Kaos, farklı yerlerde ve farklı zamanlarda homojen inanç ve tutumlara sahip insanları karşı karşıya getirmeye dayalı bir plandı.
Özellikle 2016’daki 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın toplumun neredeyse yarısının politik tercihini kazanmasıyla planlanan derin kaosu fiilen hayata geçirildi. Derin kaosunun koordinasyonunun ise bürokrasi üzerinden yapılması planlanıyordu.
Bürokrasi Konseyi aracılığıyla benzer tutum ve siyasi tercihlere sahip kişi veya grupların ya da tüzel kişilerin birbirine düşürülmesi planlanıyordu.Toplum politik tercihi ile seçtiği devlet kurumlarına karşı bir nefret dalgası ile Bürokrasi Konseyi derin kaosun önünü açacaktı.
Bu kez iktidar dizaynında bugüne kadar hiç kullanılmamış olan bürokrasi kullanılacaktı. Askerler , politikacılar kullanılmıştı ama bürokrasi ilk defa kullanılacaktı. İtaat etmekle malum olan bürokratlar isyanı tercih edecekti .Bürokrasi meclisinin görevlerini yerine getirmesinde önemli tetikleyiciler olan kin ve nefret duyguları belirleyici oldu. Bu nedenle Gülen Hareketi’nin desteği ve referansıyla bürokrat olanlar tespit edildi.Ve bu bürokratlar terfi ettirilerek toplumda devlete karşı bir nefret kanalı açıldı.15 Temmuz sonunda ifadesi alınan ya da haklarında şikayet bulunan memurların % 90 KHK ile görevlerine son verilip cezalandırılırken bürokratlar haklarında adli süreç başlatılmış olsa bile görevindne alınanların oranı % 1 bile değidlir..
Türkiye’de Bürokrasi Konseyi toplumların tutumlarını belirleyen üç öncelikli kodu kullanarak derin bir kaos yaratmaya çalıştı. Özellikle pandemi sürecinde gayrimenkul ve gıda fiyatları iş ve ekonomik değişkenlere göre değil, sosyal mühendislik kullanılarak on kattan fazla arttı. Dünyada gıda fiyatları 3-5 kat artarken, dört mevsim tarım ülkesi olan Türkiye’de fiyatlar neden on kattan fazla arttı? Bu beklenmedik fiyat artışı finansal göstergelerle açıklanamaz. Bu derin bir kaos, yani toplumun hükümete karşı olumlu tepkisini kırmak için devletin içindeki bürokrasi tarafından koordine edilmiş.
Türkiye’deki derin kaos, çeyrek asırlık bir iktidarın devrilmesine az kalsın neden oluyordu ama iktidar bıçak sırtında ayakta kaldı. Türkiye’nin ve Türk toplumunun uzun zamandır bir sosyal laboratuvar olarak kullanıldığı bir gerçektir. Bunun en önemli argümanı ise Türk toplumunun devlete itaat refleksidir. Küresel iletişimciler, çokuluslu kuruluşların hibe desteğiyle uzun zamandır bu devlete itaat refleksinin şifrelerini çözmek için toplumsal deneyler yürütüyorlar; bu devlete itaat, beklenmedik zamanlarda beklenmedik başarılara ulaşmış durumda.
Kavram yeni olmasa da, zenginlerin yönetme hakkı anlamına gelen Plütokrasi kavramı geçen hafta tekrar gündeme geldi. ABD’nin 47. Başkanı Trump, demokrasi yoluyla, yani halkın doğal ve kendiliğinden bir siyasi tercihiyle Başkan olmadı. Uzun bir aradan sonra ilk kez, Plütokrasi ABD başkanlık seçiminde kullanıldı ve başarılı oldu.
Özellikle ABD’de gündemde olan dijital parayı servet transferinin temel taşlarından biri olarak kabul etmek gerekiyor. Gerçek para transferi zaman alırken ve yasal ve mevzuatsal zorlukları varken, dijital para transferi sadece birkaç tuş vuruşuyla gerçekleştirilebilen bir gerçekliktir.
Yine özellikle Trump’ın sadece ulusal değil uluslararası afet ve araştırma hibe fonlarını askıya alması ve kaldırması servet transferi bağlamında okunmalıdır.
Servet transferinde önemli bir adım kamu hizmetlerinde kesintiler veya kamu sektöründeki kemer sıkma önlemleridir. Son dönemde Türkiye’de küresel finansla yakın temas halinde olan Mehmet Şimşek’in ABD’de uygulanan kamu kısıtlamalarıyla halkı vergilendirme kararı bir servet transfer stratejisi midir? Zaman gösterecek… Servet transferinde önemli bir adım kamu hizmetlerinde kesintiler veya kamu sektöründeki kemer sıkma önlemleridir. Son dönemde Türkiye’de küresel finansla yakın temas halinde olan Mehmet Şimşek’in ABD’de uygulanan kamu kısıtlamalarıyla halkı vergilendirme kararı bir servet transfer stratejisi midir? Zaman gösterecek…
Bunun bir servet transferi adımı olduğuna dair güçlü bir argümanımız var. Türkiye’de hiper faiz oranına eşlik eden hiper enflasyonun, özellikle temel tüketim ihtiyaçlarına erişim açısından toplum için ciddi bir sorun teşkil ettiği sosyal ve ekonomik bir gerçektir. Bu gerçeğe rağmen, kamu hizmetlerinin hiper enflasyon düzeyinde artırılması? Nasıl açıklanır… Servet transferinde önemli bir adım, toplumun alışık olmadığı hizmet ve malların vergilendirilmesidir ve bunu yasal mevzuatla desteklemeden halktan vergi talep etmek oldukça düşündürücüdür. Bunun bir servet transferi adımı olduğuna dair güçlü bir argümanımız var. Türkiye’de hiper faiz oranına eşlik eden hiper enflasyonun, özellikle temel tüketim ihtiyaçlarına erişim açısından toplum için ciddi bir sorun teşkil ettiği sosyal ve ekonomik bir gerçektir. Bu gerçeğe rağmen, kamu hizmetlerinin hiper enflasyon düzeyinde artırılması? Nasıl açıklayalım… Servet transferinde önemli bir adım, toplumun alışık olmadığı hizmet ve malların vergilendirilmesidir ve bunu yasal düzenlemelerle desteklemeden toplumdan talep etmek oldukça düşündürücüdür.
Türkiye’deki bu gerçekleri, geçen hafta sokağın aşağısındaki Mar-a-Lago’da düzenlenen akşam yemeğinde konuşulanlarla birlikte okuyunca, insanın aklına şu soru geliyor: Türkiye servet transferi için seçilen pilot ülke mi?… Zaman gösterecek… Türkiye’deki bu gerçekleri, geçen hafta sokağın aşağısındaki Mar-a-Lago’da düzenlenen akşam yemeğinde konuşulanlarla birlikte okuyunca, insanın aklına şu soru geliyor: Türkiye servet transferi için seçilen pilot ülke mi?… Zaman gösterecek…
Bu başarı, küresel güçlerin ve seçkinlerin, yani dünyanın servetini elinde tutan %1’in dikkatini yönetme gücüne çevirdi. Servet ve yönetim uzun zamandır farklı ellerde olsa da, ABD seçimleriyle servet ve yönetim bir araya getirildi.
E. Musk dünyanın en zengin adamı olarak bilinse de, serveti hükmetme gücüne sahip değildir. Hükmetme gücüne sahip olmak sadece servete sahip olmak değildir. Rothschild Hanedanı’nın hükmetme gücü sadece sahip olduğu servetle açıklanamaz. Rothschild Hanedanı bu güce 1750’lerde kurduğu bankacılık aracılığıyla servet sahipleriyle kurduğu iletişim ve koordinasyon gücüyle sahiptir.
Kısacası, Rothschild Hanedanlığı bu güce sahip olduğu servetle değil, transfer ettiği servetle ulaşmıştır. Servet transferinin en önemli besin kaynağı faizdir. Faiz, finansal bir yatırımdan ziyade %1’lik seçkinler çevresinin servet transferi içindir.
Bir ülkedeki faiz oranları finansal göstergelerle açıklanamayacak kadar yüksekse, bu para biriminin değer kaybetmesi değil, servetin transferidir. Servet transferinin en büyük kabusu altın ve mülktür. Bankacılık sektörünün altın tasarruflarını bankalara yönlendirme vaatleri ve önerileri bu anlamda okunmalıdır.
Önümüzdeki günlerde dünya, mülkün finansal değerini sembolik değerlerde kullanmaya başlayacak… Gayrimenkulün karşılığı bankalarda olacak, bunun önemli bir beklentisi üretimi durdurmaktır. Servet transferinin en büyük korkusu üretimdir.
Geçtiğimiz hafta Atlas Okyanusu kıyısındaki Mar-a-Lago’nun hemen aşağısındaki bir sokakta bir akşam yemeği vardı… Bu akşam yemeğindeki büyük isimlerden biri Wall Street beyin takımı Louis Navellier’di… Louis Navellier yaklaşık 10 milyar dolarlık bir servet transferini koordine ediyor. Masada sadece bir gündem vardı. “Servet Transferi” ve “Yönetim”, Plütokrasi…
İstisnasız, demokrasiye inanmayan en büyük grup zenginlerdir. Mar-a-Lago’nun hemen aşağısında ilginç bir isim anıldı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dı. Türkiye bir Demokrasi değil, servetin transferi yoluyla geri verme arzusuyla bir Plütokrasi olacak.
Türkiye’de servet transferi gerçekleştirilebilirse, Amerikan devlet yönetimi Türkiye için bir model olacak… Ve eğer Plütokrasi Türkiye’de başarılı olursa, diğer ülkeler için de bir model olacak… Eğer servet transferi Türkiye’de gerçekleştirilebilirse, Amerikan devlet yönetimi Türkiye için bir model olacak… Ve eğer Plütokrasi Türkiye’de başarılı olursa, diğer ülkeler için de bir model olacak…
Şimdilik dünyanın yeni yönetiminin nasıl şekilleneceğini izliyoruz… Zaman zaman gelişmeleri paylaşmaya çalışacağım…
Ercan HARMANCI
Uluslararası İlişkiler Uzmanı
yazar@ercanharmanci.com