Güncel
Trend

Türkiye’de Mutsuz Olanlar Kimler!

Ulusal ya da uluslararası basılı görsel ya da internet haberlerine baktığımızda Türkiye mutsuz insanların bırakın yoksulluğu açlık sınırında kıvranan insanların ülkesi gibi bir algı her geçen gün üzerimize üzerimize gelmektedir. Öyle ki algıyı sosyal gerçeklik gibi algılanmaktadır.

Türkiye ve Küresel Medya

İlk önce şunu zihninizden çıkarmayan gelişmemiş ya da az gelişmiş bir ülke için ülkenin alım gücüne ya da kişilerin mutluluğuna dair haber yapılmaz. Lakin bir ülke gelişiyorsa hatta beklenmedik şekilde hızlı bir şekilde geliyorsa artık o ülke için terör, açlık, sosyal ve kültürel baskı ve de yolsuzluk tüm bu kod ve motifler ile bir algı yürütülür. Ve bu algı küresel boyutta servis edilir.

Amerika’da bırakın alım gücünün yetersizliğini yaşam alanları bile olmayan evsizlerin kayıt ve kayıt dışı 30 milyona yaklaştığı bir sosyal gerçekliktir. Kimse bunun üzerinden “Süper Güç Amerika ve Amerikan’ın Evsiz vatandaşları” şeklinde bir algı çalışması yapmaz. Yine “Afrika’nın Bilmem Hani Ülkesinin İnsanlarının Alım Gücü Her Geçen Gün Düşüyor” şeklinde bir haber yapmaz…

Türkiye’de yaşayan ve toplumun dörtte biri oranındaki insanlar mutsuzmuş hatta mutsuz oldukları yetmişmiş gibi mutsuzluklarını ulusal ve uluslararası medyadan dünyaya ulaştırmaya çalışıyorlar. Kimileri de açlıktan ölmek üzere olduklarını paylaşıyorlar.

Sosyal gerçeklik nedir?

Türkiye Recep Tayyip Erdoğan ile küresel güçleri rahatsız edecek kadar güçlenmiş bir ülkedir. Türkiye Özal ile birçok alanda yeni sayfalar açmıştır. Özal döneminde Türkiye’deki gelişmeler hiçbir zaman küresel güçleri rahatsız etmesini bırakın Amerika ya da Avrupa’dan finansal destek alınmadığı sürece hiçbir projeye imza atılmamıştır. Bu Özal hükümetinin başarısızlığı değil miras aldığı sorunlar sebebi ile olmuştur.

Türkiye ekonomik büyüme ile teknolojik gelişme özellikle savunma ve saldırı sanayisi üzerinde süper güçleri kıskandıracak başarılara imza attı ve imza atmaya da devam etmektedir.

Birçok gelişmiş ülkelerde mega projeler en az 10 yıllık planlanırken hatta birçoğu tamamlanamazken Türkiye en fazla 5 yıllık mega projelere imza atmış ve halkının hizmetine sunmuştur. Türkiye sadece bulunduğu bölge içinde değil dünya sıralamalarında her zaman ilk dikkati çeken ülke olmuştur.

Türkiye tüm bunları sınırlarımızın içindeki ve sınırlarımızın dışındaki terör örgütlerinin yıpratıcı ve yıkıcı eylemlerine karşı başarmıştır. Türkiye hem Avrupa’dan hem de Amerika’dan bağımsız kararlara defalarca imza atmış ve hem misyon olarak hem de vizyon olarak planladığı zaman içinde hedeflerine ulaşmıştır.

Türkiye savunma ve saldırı silah ve mühimmatları ihraç eden bir ülke konumuna yükselmiştir. Hem de bu başarıyı öz kaynaklar ve milli teknolojisi ile yapmıştır.

Türkiye diplomasi konusunda da gündem belirleyen ülke olmuştur. Türkiye’ye yapılan resmi ziyaretler ve Türkiye’nin diğer ülkelere ve çok uluslu organizasyonlara yaptığı ziyaretlerin sayısı da ülkemizin ne kadar etkin ve güçlü bir ülke olduğunun somut ve güçlü göstergeleridir.

Bu kadar güçlü bir ülkenin halkı neden ülkesinin yaşanmaz bir ülke olduğunun propagandasını yapar? Türkiye halkı gerçekten manşetlere yansıdığı gibi yoksulluk ya da açlık sınırında yaşayan insanlar mı?

Türk Halkının Alım Gücü Avrupa’dan Yüksek mi?

Türkiye’de yaşayanların alım gücü Avrupa’da yaşayanların alım gücünden yüksektir. Bu cümleden sonra hemen kur hesabı yaparak “ama döviz…”  diyecekler… Lakin bazı sosyal gerçeklikler istatistiki veriler ile dört işlem yaparak ifade edilemez.

İlki Avrupa’da aile bireyleri bile kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılamak zorundadır. Ailesine kira ödemesi yapan çocuklar… Ve dahası…

Türkiye’de yaşayan bir insanın alım gücü bir Avrupalı ile kıyaslanamaz. Özellikle 2013 yılından sonra Türkiye halkı Avrupa halkından daha konforlu yaşamaktadır. Avrupa’da zenginlerin yaşam alanları 150 metre kare alan ve üzeridir. Orta sınıf diyeceğimiz kesimin ise üç basamaklı rakamlar ile ifade edilen yaşam alanlarında yaşamak zorundadır hem de kazancının neredeyse 3/2 kısmını vererek…

Türkiye halkı Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş şekilde geniş bir konfor alanında yaşamaktadırlar. Konfor alanının genişliği ile kişilerin borçları ise doğru orantılıdır.

Özal döneminde bile neredeyse her sokak hatta mahallede birkaç kişide otomobil varken bugün bir ailede birden fazla otomobil vardır. Özal döneminde kullanılan otomobiller homojenlik gösterirken bugün ülkemizde neredeyse üç basamaklı rakamlar ile ifade edilecek çeşitlilikte araç marka ve türleri bulunmaktadır.

Önceleri meslek grupları içinde doktorların kişisel arabaları varken artık günümüzde eskiden makam aracı olarak kullanılan araçları insanlar tercih etmiyor.

İnsanlar artık ekmek bulamamaktan değil dışarıda yemek ve içmek ihtiyacını karşılamak için masa rezerve ettiriyorlar. Elbette tüm bu harcamalar öz kaynak ya da sıcak para ile yapılmıyor…

Türkiye’de ciddi boyutta ahlak sorunu da yaşanıyor…

Şöyle ki… İnsanlar birkaç maaş tutarında bilmem kaç ay taksitle aldığı telefonu üzerinden “Açlıktan ölüyoruz, açız!” algısı yürütüyorlar…

Dünya üzerinde içecek ya da yiyecek zincir mağazaların şubesi sayısının Türkiye’de diğer ülkeler ile kıyaslanmayacak kadar çok olması önemli bir göstergedir.

Bu zincir mağazaların müşterilerinin saat olarak dağılımına baktığımızda karşımıza mesai saatlerinde çalışması gereken özellikle gençlerin eğlence mekânında olması ve bu gençlerin “Türkiye’de yaşanmaz ”tepkisi sadece sosyal bir gerçeklik değil aynı zamanda bir ruh sağlığı sorunudur.

Gerçekten zor şartlarda ihtiyacını karşılayan insanların “Allah devletimizden razı olsun şükür” demesi ayakta alkışlanacak bir kadirşinaslıktır.

Türkiye Batıyor… Türkiye’de yaşanmaz… Açlıktan ölüyoruz… İş bulamıyoruz diyenler kimler…

Türkiye batıyor diyenler… Türkiye’nin gücünü ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın karizmatik etkisini görmek istemeyen ne anlatsan hangi argümanı sunsan ikna edemeyeceğin holiganlar…

Türkiye’de yaşanmaz diyenler Türkiye’nin en güzel doğal zenginliklerinin olduğu yerlere yaşam alanları inşa edenler…

Açlıktan ölüyoruz diyenler zincir restorant sahipleri… Bilmem hangi restoran da bilmem hangi ülkenin mutfağının yemeklerine dolar üzerinden ödeme yapan Konforperestler…

İşsiziz diyenler üniversite okumayı maaş kapısı olarak görenler ki dünyanın hiçbir ülkesinde üniversiteden mezun ol seni işe alacağım sana iş garantisi diyen tek ülke yoktur. Bu garantiyi kim verir sende ışık gören çok uluslu şirketlerin yöneticileri verebilir… Biz bölümü bitirdik kadro ve maaş hakkımız söke söke alırız tepkilerinin ne hukuki dayanağı ne de mantıksal ve rasyonel mesnedi vardır!

Gençlerin iş sorunu yoktur konfora dadanmış gençlerin iş beğenmeme sorunu vardır… İstisnaları da tebrik ediyoruz…

Türkiye’de İşsizlik mi Var ?

İş karşılığında verilen ücreti beğenmeyen birinin durumu sosyolojik olarak “İşsizlik” olarak sınıflandırılıp tanımlanamaz…

Türkiye’de ciddi boyutlarda israf var açlık değil ki bu israf sadece zenginlerde ve varlıklı olanlarda değil…

Türkiye’de yaşanmaz diyenleri devlet özel izinle beğendikleri ülkeye çıkış izni versinler dil bilmeyen, mesleki donanımı olmayan ve hesap bilmeyen o kişiler o ülkede ne kadar kalmak isterler… Türkiye yaşanmaz diyenler buyurun yaşanacak ülkelere biletlerinizi ayırttırın…

Açlıktan ölüyoruz diyenler kaç gün aç kalmışlardır; yiyecek ne bulamamışlardır.

Evet, “Türkiye Batıyor” diyenlere hak veriyorum… Türkiye’nin başarısı, Türkiye’nin gücü ve özellikle de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın karizmatik gücü cidden birilerine fena batıyor…

Onlar Türkiye’nin enerji kaynakları araması yapan gemilerin batmasını ister… Onlar dünyada ikinci benzeri olmayan havalimanına tek uçak inmesin ister… Onlar Türkiye’nin gücüne güç katacak Kanal İstanbul yapılmasın ister… Hatta onların derdi politik olarak Ak Parti ile değil Erdoğan iledir…

Bu batma onların nicel olarak yüksek düzeyde toplumu temsil etmelerinden değil tam tersi basınç kuvvetinin ilkesi alan küçülürse basınç daha fazla hissedilir…

Ülkesini sevenlere ülkesinin küresel güçlere karşı gücüne sevinenlere selam olsun…

Ercan Harmancı

Eğitimci – Sosyolog

yazar@ercanharmanci.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu