Soru şu ne oldu da yıllardır askıya alınan İsrail ile olan diplomatik ilişkiler bir anda can ciğer kuzu sarmasına döndü…Yoksa içimizde bir İsrail Diasporası var da “Dostumuz İsrail!” mi diyorlar…
İsrail İle İlişkilerin Yeniden Gözden Geçilmesi
Ne oldu da Amerika bile İsrail özel elçilerine “Artık yeter sadece kendinizi değil bizi de tehlikeye atıyorsunuz” denildiği günler de mazlumların duası olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a “İsrail İle İlişkilerin Yeniden Gözden Geçilmesi” isimli dosya sunuldu?
Uzunca zaman İsrail ve Filistin’de yaşananları anlık olarak takip etmeye çalışıyorum elbette bunları ulusal ya da küresel haber ajanslarına düşen haberleri takip ederek yapmıyorum.
Belli dönem ülkemizin jeopolitik konumu gereği yoğunluktan göremiyorlar bu sebeple ani refleks gösteremiyorlar diyordum. Artık öyle demiyorum. Kim ne derse desin içimizde bir İsrail Lobisi var… Şahsen ben Cumhurbaşkanımız ve birkaç istisna isim dışında milletvekillerin de bürokratların da diplomatların da ümmet ya da Filistin diye bir dertleri yok…
“One Minute!” bizim dil de “Kes Ulan İsrail!”
Olmaması bir yana İsrail konusunda sadece İsrail’e değil küresel güçlerin ve küresel medyanın şahitliğinde İngilizce “One Minute!” bizim dil de “Kes Ulan!” diyen bir karizmatik lideri yanlış yönlendiren bilgilendiren Ak Parti’nin içinde bir İsrail Diasporası olduğuna inanıyorum… Şöyle ki…
Bunu anlayabilmek için en son kurulan Netanyahu’nun Hükümeti’nin perde arkasını doğru okumak gerek. Belki dev ekranlarda İsrail’in meydan ve sokaklarında yaşanılanları “Son Dakika” olarak göremiyorsunuz… Oysa İsrail’de bir aydan fazla süredir “Gezi Olayları” var… Ülkemizde ki Gezi Olayları ülkemizin maslahatlarının hilafına olurken İsrail’de ise ülkelerinin maslahatlarını gözeterek meydanlara inen ve Netanyahu’nun Hükümeti’nden hesap soran İsrailli halk var…
Allah muhafaza bırakın İsrail’deki gibi binleri on binleri hatta en son 100.000’i bulan protestocuları on kişi Erdoğan’ı protesto etmek için toplansa “Son Dakika” olarak küresel medyaya servis edilirdi…
İlerleyen paragrafta detaylandıracağım birçok bilgiden politikacılar, bürokratlar ve diplomatlar mahrum olabilir bu onların donanımsız benim çok donanımlı olduğum anlamına gelmez… Lakin bunun anlamı şu derdin varsa düşersin ardına ve ulaşırsın lakin böyle bir derdin yoksa gözünün önündekileri göremez ya da görmemek için zapping yaparsınız…
OffRecord İsrail
Kulisleri, pazarlıkları OffRecord olan ant içmeleri bilmiyor hatta duymamış olabilirsiniz…
Daha birkaç gün önce Amerikalı politikacı hatta diplomatların bile “Hawara bir terör saldırısı değil bir soykırımdır asla kabul edilemez” diye kurumsal kimliği ile açıklama yaparken neden ülkemden tek politikacı çıkıp dünya gündemi etkileyecek tek açıklama yapmadı…
Lakin tüm bu zulme rağmen dün akşam saatlerinde İsrail – Türkiye diplomasisi kurumsal Twitter hesabından Afet Diplomasisi yaparak çadır yardımı güzellemesi yaptı? Bunu ne vicdan ne de akıl kabul edebilir…
Boş Bırakılan Yeri İsrail İçin Doldur
Hawara ’da yanmış yüzlerce arabayı evi işyerini hatta ne acı ki Maraş’a depreme kardeş hukuku ile gelen Filistinli kardeşimizin katledilmesini göremeyen ama birkaç metre çadırdan gözlerini ayıramayıp kalpleri titreyen ve gözleri dolan bir diplomasi gerçeğimiz var…Bunun adı Kurumsal Körlük değil bunun adı Mental Yorgunluk değil bunun adı ne mi “ ………………….” boş bıraktığım yeri varın siz doldurun.
İsrail’de şuan İsrail Devleti’nin bile meşruluğunu sorguladığı bir hükümet var. Bunu bizim diplomasisiniz bilmiyor olabilir mi? Diplomasi de teslim edilmesi gereken bir gerçek vardır çok uluslu ilişkilerin etkinliği ve yoğunluğu açısından Cumhurbaşkanlığı ile İktidar Hükümeti’nin yoğunluk ve etkinliği kıyas edilemeyecek kadar farklıdır.
Cumhurbaşkanlığı ile diplomasisiniz belki yılda bir kere birkaç konu ile sınırlı iken hükümet ile diplomasisiniz haftalık takip edilmesi gereken kompleks bir iş yükünü üzerinde taşır.
Bizim diplomatlar kendi hükümetini meşru görmeyen bir ülkenin hükumeti ile hangi maslahatlar gözetilerek ve hangi güvence ile bir ilişki kurulmak istenir ki?
İsrail’i Kim Daha İyi Biliyor…
Sen bilmiyorsun evet Uluslararası İlişkiler Uzmanı olabilirsin ama biz Akdeniz Enerji Yatakları için görüşmeler yapıyoruz… Sen bilmezsin biz elektrik verilmeyen Gazze için görüşmeler yapıyoruz… Sen bilmezsin biz oradaki Filistinlilerin yerleşim sorunlarını çözmek için görüşmeler yapıyoruz… Sen bilmezsin biz orada M. Abbas hükumeti ile sıkı çalışma içindeyiz… Yaaa öyle mi? O zaman bilmediklerimi paylaşayım bakalım kim kime hak verecek…
İlki Netanyahu’nun hükümetine nasıl güveneceksin ve imza atacaksın… Deniz kaynaklarının kullanım hakkını belirleyici hükümet mi; Cumhurbaşkanlığı mı yoksa Çok Uluslu Organizasyonlar mı? Pekala, hükümete güvendin İngiltere’nin hükümetini demiyorum kapalı kapılar ardındaki güçlerle görüşmeden Netanyahu’nun hükümeti sana hangi güvence ve garantiyi verecek…
Sen benden iyi bilsen de ben Netanyahu Hükümeti ve kuruluşu pazarlıkları hakkında bilgi paylaşayım sonra sen Gazze’nin elektriği için Netanyahu’nun hükümeti ile görüşmelere devam et…
İsrail’in Netanyahu Değil Bezalel Smotrich Hükümeti
Netanyahu Hükümetinin tüm şifreleri geçtiğimiz ay geberen İsrail Dini Siyonist hareketinin önde gelen ruhani lideri, Yahudi Yerleşim Projesinin kurucusu ve politikacı Haham Haim Druckman bu ismi en azından arama motorlarında bir arattırın sonra kurumun veri uzmanları bu ismi bir de Deep Web üzerinden veri madenciliği yapsın ….
Haham Haim Druckman, Netanyahu ve Bezalel Smotrich bu üçlü Durckman’ın çalışma odasında bir araya geldiler. Daha doğrusu Smotrich şantaj ve tehditlerle Netanyahu’yu Durckman’a getirdi. Doğrusu ki çalışma odası dediysem günlük kullandığı bir çalışma odası olarak anlamayın… Özel bir oda bir ant içme ve ritüellerin yapıldığı bir mahzen…Smotrich Netanyahu’ya ortadoğu ve domino taşı kod ve motifli bir görsel gösterir ve hedef vaat edilmiş topraklar olduğunu söyler… Sekaret halinde Druckman keferetül fecere tüm kararları sen alacaksın Netanyahu uygulayacak bunun sözünü verdiğininin göstergesi Ahit Sandığı ve Kemer…Araplar kadar Amerikalılar da sizin düşmanınız … Soykırım Araplarla değil Vaat Edilmiş Topraklara ulaşmamıza engel olan Amerikalılara kadar uzatılacak…
Nereden biliyorsun diyenler olacak onlar burada okumayı sonlandırarak zamanlarına sahip çıksınlar…Anlat anlat heyecanlı oluyor diyenler Netfix üzerinden daha heyecanlısını izleyebilirler…saadete gelelim diyenler için
Druckman geçtiği eğitimde en önemli ritüel bir kişi konuşur diğerleri sadece dinler hatta “Tamam efendim” demek bile hıyanet sayılır. Druckman onlara ne dedi bunu ancak Smotrich’ten öğrenebiliyoruz…
Hamam Druckman’ın orada yaptırdığı yemin… Sadece yemin edenler konuşabilir… Aslında alt alta yazacaklarım aşina olduğumuz hem Kitabımız Kuran’ın ayetleri hem de Allah Rasulünün hadisleri ile sabit hakikatler…
- לחטוף את התינוקות bebeklerine el koy onları kaçır…
- להרוג את הילדים של הערבים! Arapların çocuklarını öldür.. Burada kast edilen bizim Z Kuşağı olarak ifade ettiğimiz yaştaki çocuklar yani gençler…
- להרוס את הקינים שלהם yuvalarını dağıt, yak ve yok et
- תוציא אותם מהאדמה שלנו onları topraklarımızdan çıkar
- וללבוש את הכתר הנצחי שלך ve ebedilik tacını tak
Şimdi bu yemini etmiş bir hükümetle rasyonel ve pozitif diplomasinin kurallarına göre hangi ilişkiyi kuracak ve sürdüreceksiniz…
Pekâlâ, bunlar birer öngörü ya da niyet okumamı şayet o coğrafyada yaşanılanları ve dönen dolapları bilmiyorsanız sizin için sadece bir komplo roman edebiyatı kurgusudur. Biliyorsanız zaten daha fazlasına hak vereceksiniz…
Hiç merak ettiniz mi maliyeden sorumlu bir bakan neden geçtiğimiz gün Yerleşim Yerleri Başkanlığı için tek söz sahibi yapıldı. Kim Smotrich…
Neden Hawara yakılıp yıkıldı? Neden geçtiğimiz hafta güvenlikten sorumlu en üst makamı temsil eden Ben Gvir bir mahalle kavgasına gider gibi Filistinli esnafı tahrik etti? Ne zaman mı buyur izle…Savunma Bakanı’nı istemiyorum diyen Smotrich , Ben Gvir’e “Tüm tahrik gücünü kullan; gerekirse Bibi önümüzdeki IDF engelini de kaldıracak” bu nedir? Yeni bir asrın soykırımının ayak sesleridir…Tüm bunlara rağmen ülkemin diplomasisi ilişkileri askıya alması için gerekli tüm argümanlar kaya gibi önlerinde dururken bilmem ne beklendik maslahatlar için bu ilişkilere can suyu olma peşindeler…
Neden İsrail’den gelen arama kurtarma ekibindeki birkaç isim insanları kurtarma yerine rulolara sarılmış ahitleri kurtarma peşine düştü… Not o ahitler iade edilmedi sadece değiştirildi… Buyur insanlar mı rulolar mı kurtarılıyor bunu da izle…
Gelelim Mr Abbas ve Durckman Arasındaki Diyaloga
Gelelim Mr Abbas’a… Abbas, Hamam Durckman’a “Şimdi onu söyleyemem ama zamanı gelince söyleyeceğim” diye teminat verdiği neydi? Daha geçtiğimiz hafta Akabe Görüşmeleri içinde “Teröristler ortak düşmanımızdır lakin bunun için bize silah desteği vermelisiniz” dediği teröristler kimler biliyor musun? Şeyh Ahmed Yasin’in yiğitleri…Hamas, İzzeddin Kassam Tugayları ve Aslan İni çok yakında ISIS ve Daes ile damgalanacak hatta daha öncelikli ortadan kaldırılması gereken terör yuvaları olarak küresell medyaya servis edilecek .Abbas Hamas mı İsrail mi ikileminde kalsa tercihi Şeyh Ahmed Yasin’in yiğit evlatları olmayacaktır.
Hamam Durckman, Filistin’in temsilcisi olarak Abbas’ı değil M. Dahlan’ı kabul etmektedir.Dahlan’ı iktidara getirmek için İsrail’in yakın zamandaki stratejisi jenosit…İsrail Abbas’ın desteği ile Gazze yönetimini İsrail devraldığında akıl almaz Aksayı Yıkma Planı devreye girecek ve Durkman’ın vasiyeti התעוררות מחדש Yeniden Uyanış projesi ile Mescid-i Aksa yıkılacak ve yerine dev bir sinogog yapılarak sonsuzluk tacı İsrail’e takılacak…Bunları görememk sadce kurumsal körlükle açıklanamaz..
Durckman’ın söylemesini talep ettiğini merak ettiyseniz “Bu topraklar Arapların değil İsrail oğullarının vaat edilmiş topraklarıdır!” bu onlar için bir kelimeyi şehadettir…
Daha ilginci ise Durkman’ın Smotrich’e “Dikkat et ben bu adama güvenmiyorum!” cümlesidir…
Buradan şu çıkar mı artık kıyamet başlayacak İsrailoğlularını saklandıkları taşlar gösterecek; İsa (as) hükümran olacak… Sahne açılmamak üzere kapanacak…
Allahu âlem lakin ben sadece Netanyahu’nun son hükümetinin daha doğrusu Smotrich Hükümetinin tarih kitaplarında İsrail devletinin fetret dönemi olarak kaydedileceğinden öte bu konuda ne bilgim ne de bir öngörüm var…
Son sözüm Türkiye’nin ivedilikle bu hükümetle tüm ilişkilerini askıya almasıdır. Herzog bile bu hükümetten korku ve tedirginlik duyarken üstlerine “Beni dinlemiyorlar” diye serzenişte bulunurken… Ey makam ve yetki sahibi olanlar İsrail ile ilişkilerin yeniden düzenlemesi için çalışmanızı sizden kim istedi…
Adım gibi biliyorum ki… Cumhurbaşkanımız değil…
Az kardeşlik hukuku varsa az vicdanın az da ölmeyen hücreleri kaldıysa Büyükelçi, elçi olmadı konsolos hatta bir ateşe demi yok ki… İsrail’e karşı çıksın ve “Zalimlerle işimiz olmaz!” desin…
İsrail ile ilişkileri kesen ilk devlet olmadık lakin uyanın da son devlet olmayalım…
Ercan Harmancı
Uluslararası İlişkiler Uzmanı
3n@nonewsno.com